Cennet Cehennem Mağaraları
MERSİN denince akla ilk gelen yer ;
Cennet Cehennem Mağaraları !!!
Yerin 30 kat derinine gizemli bir yolculuk yapalım. Çökükleri veya diğer adıyla Cennet ve Cehennem obrukları Silifke- Narlıkuyu yakınlarında bulunmaktadır. Mersin merkeze yaklaşık 1,5 saat gibi mesafede yer almaktadır. Ve hiç merak etmeyin sahil şeridinden gidileceği için yol sizi hiç sıkmadan oraya götürecektir.
Cennet ve Cehennem Mağaraları, Doğal yollardan oluşan bu iki büyük çukur, obruk ,çökük ve mağara gibi isimlerlerde anılırlar ayrıca Antik Yunan efsanesinde Typhon (her bir ağzında siyah renkte dilleri olan yüzlerce yılana benzer başı ve kanatlı ejderha gövdesiyle dev bir canavardı.) burda yaşadığına inanılıyormuş. Cennet obruğuna inerken yaşadığın serüven hazzının ve gelen yorgunluğun üzerine kullanabileceğiniz bir asansör yapılmıştır. Bazı kesim her ne kadar doğal güzelliğin bozulduğunu savunsa da bence güzel bir proje olmuş.
Cennet Obruğu
Doğal yollardan oluşmuş bu iki doga harikasında biri olan elips bir şekle sahip cennet obruğunun ağız kısmının genişliği 250×110 metredir. Derinliği ise 70 metre olan bu oluşumun taban kısmında güney tarafında 200 metre uzunluğa sahip büyük bir mağara vardır. Mağaraya girişte 450 basamak var ve tabanına ancak bu şeklide ulaşılıyor tabanda giriş kısımda dikdörtgen yapıda blok taşlarla yapılan küçük bir kilise var ve bu kilisenin adı Meryem Ana kilisesi
Meryem Ana Kilisesi: Kilisenin giriş kapısında dört satırlık bir kitabe yer alıyor. Kitabede V. Yüzyılda Aziz Paulus adında bir din adamının Meryem Ana’ya hitafen yaptırmış olduğu yazıyor. Bölgeyi ziyaret eden birçok insanın özellikle Hıristiyan aleminin ilgi odağı olmuştur. Kilisenin doğu kısmındaki apsisi( kiliselerde koronun arkasında bulunan ve camilerdeki mihrap kısmının karşılığı olan, tonoz ya da kubbe ile örtülü bölüm ) ile bu iki apsisin iki yanında bulunan keşiş odalarının üzeri kubbe ile örtülüdür. Apsisin kubbesi ve iç duvar kısımları fresklerle süslenmiş durumdadır. Fresklerde Hz. İsa ve havarileri işlenmiştir. Kilise yapısı M.S 5. yüzyıla tarihlenmektedir.
Zeus Tapınağı: Cennet Çöküğü’nün güney ucunda yer almaktadır. “Tapınağın ilk evresi Helenistik Döneme tarihlenmektedir. Dor düzeninde yapılmış olan Tapınağın kuzey duvarındaki insutu durumunda olmayan taşlara Hellenistik ve Roma dönemlerinde görev almış 130 din adamının adları yazılmıştır. Tapınak Hıristiyanlık döneminde kiliseye çevrilmiştir. Tapınağın güney kısmının duvarı mevcut değildir.
Cehennem Obruğu
Cennet obruğunun 75 metre kuzeyinde yer almaktadır. Ağız çapı 75×50 ölçülerindedir. Obruğun dış kenar kısımları iç bükey bir oluşuma sahip olduğundan çöküğe inmek söz konusu değildir. 128 metre derinliğe sahip olduğu söylenen Cehennem obruğunun Antik Yunan Mitolojisinde efsaneye göre Zeus alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon’u burada savaşıp yener ve bu çökükte bir süre hapsettikten sonra Etna Yanardağı’nın altına sonsuza dek kapatır.
Son olarak Cennet Cehennem mağaralarını ziyaret edenlerin burayı da görmeden gitmemesi gereken sağlık açısından da şifalı olduğu söylenilen astım mağaralarındanda biraz bahsetmek isterim.
Astım Mağarası
Cennet – Cehennem Mağaralarının 600 metre kuzeybatısında yer almaktadır. Bir tabiaat harikası olan bu mağara astım hastalarına iyi geldiğine inanılmaktadır. Efsanelere konu olan havası nedeniyle özellikle nefesini açmak isteyenler tarafından ziyaret ediliyor.
Cennet Cehennem Mağaraları
Mağaranın birbiriyle bağlantılı 200 metrelik galerileri dev sarkıt dikitlere ev sahipliği yapıyor. Nem oranı yazın yüzde 85’i bulurken, kışın 95’e kadar ulaşıyor. Mağaranın iç aydınlatması, özellikle fotoğraf meraklılarının çarpıcı görüntüler yakalamasını sağlıyor. Yerli halk tarafından ziyaretçilerin bez bağlamalarından dolayı “Dilek Mağarası” olarak da adlandırılmaktadır.